MS tanısı konulmasında ve MS izleminde en fazla kullanılan inceleme yöntemleri:
Genel yaygınlık ve dağılımı
Günümüzde, Multipl Skleroz (MS), gelişmiş dünyanın genç ve orta yaşlı toplumlarında kalıcı nörolojik sakatlığın travmadan sonra önde gelen nedenlerinden biridir. 2020 istatistik anket rakamları, bunun dünya çapında 2,8 milyon kişiyi etkilediğini göstermektedir. 2023 rakamları 2,9 milyon bu rakamın kişiye çıktığını göstermektedir. Bu rakam ortalama 1/3000 kişiye karşılık gelmektedir. Dünya genelinde sıklığının 2020 itibarıyla 100.000’ de 35,9 olduğu belirtilmektedir.
MS’ in hem sıklığı hem de yeni tanı konulan hasta sayısı bölge ve ülkelere göre değişkenlikler göstermektedir. Bazı ülkelerde bölgeler ve etnik gruplar arasında da değişiklikler vardır. Ülkemizde bölgesel veya nüfus grupları arasında büyük farklılıklar saptanmamıştır. Multipl skleroz’ un sıklığı artarken dünya genelinde bir yandan da değişmekte ve son on yıllarda artıyor gibi görünmektedir. Her 5 dakikada bir, dünyanın bir yerinde bir kişiye MS teşhisi konulmaktadır.
Elbette daha iyi ve çabuk tanı konulmakta, MS’ lu kişiler artık daha uzun yaşamakta ve küresel nüfus artışı da söz konusu. Ama yine de MS gelişme riskinde de yıllar içinde bir miktar artış olabileceği artık kabul edilmektedir.
Yine kabul edilen bir gerçek, MS’lu kişilerin tanı, tedavi ve bakıma erişimde karşılaştıkları birçok engel ve eşitsizliktir.
Multipl Skleroz’ un en fazla olduğu ülke-bölgeler Kuzey Avrupa, Gğney Avustralya, Kuvey Amerika’ nın orta bölümleri. Olarak bilinmekle birlikte tüm dünyada bir artış söz konusudur. Sıklık sıralaması yapmak gereikrse;
Avrupa > Kuzey ve Güney Amerika > Batı Akdeniz > Güney Doğu Asya > Afrika > Batı Pasifik
şeklinde yapabiliriz.
Tüm dünya genelinde oranı 100.000’ e 36 kişidir.
MS’te yaşa göre yeni tanı konan hasta sayısı büyük değişkenlik gösterir, genç yetişkinlerde (20-40 yaşında) öndedir ve da son yıllarda hem kuzey yarı kürede hem güneyde artıyor gibidir.
Son yıllarda yapılan birkaç uluslararası çalışma gözden geçirilince Türkiye, İran ve Yunanistan’da yeni saptanan MS hasta sayısı çevre birçok ülkeden belirgin olarak daha fazladır. Ancak bunun nedenleri arasında en önemlisi tanı yöntemlerinin daha ileri olması gelmektedir.
Buna karşılık hastalık seyrini değiştiren ilaçların tümünün mevcut olması ve hekimler tarafından etkin biçimde kullanılması nedeniyle son 25 yılda Türkiye’ de MS hastalığı çok daha hafif bir hale gelmiştir.
Ayrıca hastalık seyri değişmiş, ataklarla seyreden (RRMS) hastalarının engelliliğe kadar geçen süreleri de uzamış ve sağkalım artmıştır. İkincil ilerleyici faza geçiş süresi de uzamış olup bu gruba geçen hasta oranı azalmıştır. Bu durumlar muhtemelen daha erken tespit ve teşhis, iyi huylu – selim MS tanısı konan hastaların daha fazla olması, hastalık seyrini değiştiren tedavilerin daha erken dönemde ve etkin kullanılması, yani daha iyi hastalık yönetimi, yaşam beklentisinin ve veri kalitesi/doğruluğundaki gelişmeler, yaşam tarzı değişiklikleri ve kısmen de hastalığın doğal seyrinde olan değişimlerden kaynaklanmaktadır.
Cinsiyet dağılımı: Cinsiyet ayrımı da belirgindir ve giderek daha da artmaktadır. Kadınlar bu hastalığa daha fazla yakalanmaktadır.
Yaklaşık global kadın-erkek oranı 2-3:1 şeklindedir. Uluslararası MS Federasyonu bu oranları %69-%31 olarak bildirmiştir. Ülkeler arasında önemli değişiklikler görülmektedir. Oran bazı bölgelerde daha da yükselmektedir. Bazı ülkelerde bu oran giderek üç kat, hata dört kat kat fark oranına çıkmıştır.
Ülkemizde genellikle kabul edilen oran 2:1 oranıdır.
En çok üzerinde durulan çevresel risk faktörleri (Kısaca):
-
UV radyasyonu, D vitamini eksikliği
-
Doğum mevsimi : Bazı aylarda doğanların daha erken MS geliştirdiğini düşünen bilim adamları vardır.
-
Epstein–Barr virüsü (EBV) enfeksiyonu
-
Sigara içmek, tütün ürünleri maruziyeti:
-
Obezite – Aşırı kilolu olmak
-
Bazı beslenme faktörleri ve mikrobiyom
-
Genetik bazı faktörler
-
Beraberindeki başka hastalıklar bazen MS’ e eğilimi arttırabilirler veya hastalık seyrini değiştirebilirler
-
Sosyoekonomik durum
Diğer yazılar